Dün akşamüstü zaten uykusuz olan paşamın atarları artınca birden aklıma kaydırak yapmak geldi.Neyle yaparım diye düşünüp daldım ardiyeye.Malum yeni taşınmış olmak avantajlı olabiliyor birçok koli var evde.Karton kırılır diye düşünürken lcd televizyon kolisini gördüm,biçilmiş kaftandı bu iş için.
Koltuk kenarlarını en yüksek nokta olarak seçip altını eğimli olarak şekilde yastıkla doldurdum.Her tarafı da yastıkla kapladım sakata gelmeyelim diye.
Paşam o kadar mutlu oldu ki benim de ağzım yayılmış onu izlerken.Nasıl bir enerji in çık in çık ben yoruldum izlerken.Tabi karton çok iyi kaymıyor.Hani şu parklarda nemli kaydıraklar olur düzgün kayamaz gıcık olursunuz ya öyle.Buna bir çözüm bulamadım kartonplak tarzı birşey olsa daha iyi olabilir.Ama biz de geçici bir çözüm ürettik.Doruk kaydırağın başında yatınca ben de kartonu kaldırıp eğimi arttırdım böylece hızlı kayabildi.
Malum bizimki rampalara alışık olduğunda gitti kamyonunu getirdi hemen.Zaten biz nerede kamyon orada.Kamyonu kaydırdı beraber tırmandılar.Beraber kaydılar...
Biraz paşamı yavaşlatabilmek için peppeyi kaydıralım biraz da dedim ve onunla da çok eğlendi.
Velhasıl kriz zamanlarında bu kaydırak bize yaklaşık 1 saat çok eğlenceli vakit geçirtti :)
30 Ağustos 2013 Cuma
Mavi Çamur
Bunun tarifini pintereste gezinirken bu sitede gördüm.Çok eğlenceli görünüyordu..Bu sabah da güne çok erken başlayınca bizim değişik bir aktiviteye ihtiyacımız var dedim ve mısır nişastası çamurunu hazırladım.
Küçük yaştaki sendromlu bebenizle oynayacaksanız çamuru önceden hazırlayıp ona sunun.Kıvamında hazırlandığında ortalığı kirletecek bir sebep de olmuyor çünkü.
İyi eğlenceler :)
Malzemeler
Mısır nişastası
Su (Sütle yapılan tarif de gördüm denenebilir )
Gıda boyası
Bir ölçüsü yok yaklaşık bir paket nişastayla yeteri kadar eğlence çıkabilir.Suyu fotoğraftaki kıvamı elde edene kadar yavaş yavaş ekleyebilirsiniz.Suyu fazla gelirse sorun değil biraz bekletirseniz kuruyor zaten.Kurudu diyelim kuruyunca da yeniden su ekleyince eski halini alıyor.Yani çok pratik bir tarif.
Ben de mavi etkinliği yapmaya karar verip mavi nesnelerimizi de ekledim çamurumuza.Sabah keyifle hazırlayıp,hevesle paşamı çağırdım.Yanlız paşam ilk kez birşeyden tedirgin oldu.Ellemek istemedi.Kendim oynadım bir süre alışsın diye ki gerçekten çok keyifli oluyor oynaması.Biraz elini soktu bu sefer de elinde kurudu ona gıcık oldu silmemi istedi.Kireç gibi oluyor bu arada elde kuruyunca.
Anlayacağınız sabah oyunumuz çok kısa sürdü.Biz de diğer balkona kum havuzuna geçtik.Paşam sıvama işlerini falan halletti oradan da doğru banyoya.
Banyodan sonra da herhalde paşamın hayatı boyunca olabilecek en komik videolarından birini çektim:)
Videoyu izleyince insan,bu çocuk kesin 3-5 saat uyumuştur diye düşünse de oradan kaldırınca uyutmam işkence gibiydi ve yarım saat olmadan uyandı.Uzun uğraşlarıma rağmen uyutamadım tekrar.Böyle olmasının sebebi de gündüz memeden kesmiş olmam.Bugün 5.günümüzdü ve çok zor geçti.
Öğle yemeği yedikten sonra tekrar denemek istedim oyunu.Kurumuştu çamurumuz.
Biz de biraz su eklemeye başladık.
Tabi mevzu su olunca paşam rahat durmuyor.Fazla kaçırdık ayarını.Üzerinde nişasta eklememiz gerekti.Bu arada büyük çocuğunuzla oynayacaksanız onun karıştırmasına izin verin çok zevkli.Tam oynadık derken bizimki su eklemiyorum diye atar yapıp çamura iki eliyle çarpmasıyla her yer battı ve oyun bitti.
Küçük yaştaki sendromlu bebenizle oynayacaksanız çamuru önceden hazırlayıp ona sunun.Kıvamında hazırlandığında ortalığı kirletecek bir sebep de olmuyor çünkü.
İyi eğlenceler :)
Etiketler:
20 ay,
duyusal havuz,
montessori,
renkler
28 Ağustos 2013 Çarşamba
Limon Soslu İrmik Tatlısı
Aslında bu blogda yemek tarifine yer verip vermemekte kararsızdım.Yemek blogu açacak kadar yeteneğim de yok doğrusu.Gerçi herkes tarifi deneyince sanki kendi tarifi gibi lanse edebiliyor.Ama bu benim tarzım olmadığından başka blog açamam.Acizane benim bulduğum nadir tarifleri ve çok sevdiğim tarifleri burada paylaşmaya karar verdim.
İrmik tatlısının da limon sosun da tarifini ben bulmadım ama onları birleştirip süper bir yaz tatlısına dönüşmesini sağlayan ben olduğuma göre benim sayılır değil mi?
İrmik tatlısının da limon sosun da tarifini ben bulmadım ama onları birleştirip süper bir yaz tatlısına dönüşmesini sağlayan ben olduğuma göre benim sayılır değil mi?
İrmik Tatlısı İçin
Malzemeler
1 lt süt
2 çay bardağı(orta boy) irmik
1 su bardağı şeker
1 adet limonun kabuğunun rendesi
1 adet yumurta sarısı
1 paket vanilya
Yapılışı : Tüm malzemeleri kaynayıncaya kadar karıştırıp ocaktan alıyorsunuz.İçine su döküp süzdüğünüz bir servis kabına döküyorsunuz.(İçine su dökme sebebimiz servis yaparken yapışmaması) Küçük bir notta fayda var bu tatlıyı günlük sütle yapınca lezzeti ikiye katlanıyor.
Limon Sos İçin
Malzemeler
½ su bardağı limon suyu
1 su bardağı su
1,5 çorba kaşığı nişasta
4 çorba kaşığı(silme) pudra şekeri(Arzuya göre artırabilirsiniz)
1 çay kaşığı limon rendesi
Yapılışı : Su,limon suyu,nişasta,pudra şekerini küçük pişirme tencerenize alın,iyice
karıştırın. Malzemenizi şeffalaşıncaya pişirin, ocaktan almaya yakın
limon kabuğu rendenizi ekleyin.Karışımı havalandırarak hafif soğutun.
Son aşamada irmik tatlısının üzerine kırılmış ceviz,onun üzerine de ılımış olan limon sosunu döktüm.
Limon sos tarifini bu sayfadan almıştım.İrmik tatlısı ise annemden :) Afiyet olsun...
Cüzdan Karıştırmaca
Uzun bir zamandır aklımda olan ama bir türlü faaliyete geçemeyen aktivitemizi nihayet yaptık.Artık bir oyuncağımız daha var;cüzdanımız.Eski bir cüzdanım vardı,bir sürü de bölmesi.Her bölmeye birşeyler koydum,Paşama verdim.İlgiyle cüzdanı karıştırdı.Bir süre sonra sıkılıyor tabiki.Ara sıra içindekiler yenilerek sunulabilir.
Bu ara şekillere taktığımdan cüzdana da evadan kestiğim şekilleri ekleden olmazdı.
Hem masrafsız hem de ilgi çekici bebeklikten itibaren denenebilecek bir oyun.
Bu ara şekillere taktığımdan cüzdana da evadan kestiğim şekilleri ekleden olmazdı.
Hem masrafsız hem de ilgi çekici bebeklikten itibaren denenebilecek bir oyun.
Şekiller Buz Tutmuş
Kare,üçgen ve daireleri bir kabın içerisine su doldurup dondurdum.Sonra da kalıp halinde Paşamın önüne koydum.Şekilleri çıkarmak isteyip çıkaramayınca sinir oldu kuzum.
Baktım çok sinirlendi masadan kaldırıp önüne su dolu leğeni koydum.Suda biraz daha hızlı erir diye.Paşam da keyifle suda oynadı.O sırada ona şekilleri sordum.Buzun eriyince su olduğunu anlattım.Uygulamalı olarak da yavaş yavaş eriyip çıkan şekillere sevinip oynadı.
Baktım çok sinirlendi masadan kaldırıp önüne su dolu leğeni koydum.Suda biraz daha hızlı erir diye.Paşam da keyifle suda oynadı.O sırada ona şekilleri sordum.Buzun eriyince su olduğunu anlattım.Uygulamalı olarak da yavaş yavaş eriyip çıkan şekillere sevinip oynadı.
26 Ağustos 2013 Pazartesi
Keçeyle Body Süsleme
Daha önce de keçeyle body süslemiştim ama paşama yapmak ilk kez nasip oldu.Gerçi bu sefer de direk kuzum için sayılmaz teyzesine hediyemiz oldu.
Çalışırken biraz dağılıyor insan...
Aslında yapımı çok basit.Öncelikle harfleri Word programında oluşturup şablon çıkarabilirsiniz.Harfleri keçe üzerine aktarmak içinde karbon kağıt gerekiyor.Çıkan harfleri ince uçlu bir makasla kesiyorsunuz.Sonra da sıcak silikon makinasıyla uygulayacağınız alana yapıştırıyorsunuz.
Önemli bir notta fayda var:Çamaşır makinasında yıkamayın.Ben herşeyi makinaya atmaya çok meraklı olduğum için bunu da attım başıma iş açıldı gene.Renklerde atma olmuyor ama silikonlar yer yer açılıyor.
TDK'ya da bir not iliştirelim body kelimesinin Türkçe karşılığı neden yok?
Çalışırken biraz dağılıyor insan...
Aslında yapımı çok basit.Öncelikle harfleri Word programında oluşturup şablon çıkarabilirsiniz.Harfleri keçe üzerine aktarmak içinde karbon kağıt gerekiyor.Çıkan harfleri ince uçlu bir makasla kesiyorsunuz.Sonra da sıcak silikon makinasıyla uygulayacağınız alana yapıştırıyorsunuz.
Önemli bir notta fayda var:Çamaşır makinasında yıkamayın.Ben herşeyi makinaya atmaya çok meraklı olduğum için bunu da attım başıma iş açıldı gene.Renklerde atma olmuyor ama silikonlar yer yer açılıyor.
TDK'ya da bir not iliştirelim body kelimesinin Türkçe karşılığı neden yok?
Blog İsmi Nereden Etkinliği-Kırık Şemsiye
Sevgili Esra blogunda,blog isimlerinin nereden geldiğini anlatan bir etkinlik düzenliyor.Bir süredir devam ediyordu.İlk açıkladığında çok da uzun bir hikayemiz yok diyordum ama ilgiyle o köşesini takip etmeye başlayınca ben de yer almak istedim blogunda.O da sağolsun incelik yapıp bizi kabul etti hem de güzel sözleriyle bizi çok mutlu etti.
Teşekkürler Kırık Şemsiye :)
Blog ismimizle ilgili hikayeyi okumak ve siz de kendi hikayenizi paylaşmak istiyorsanız buyrun
http://www.kiriksemsiye.blogspot.com/2013/08/blog-ismi-nerden-wwwpasamlayasamblogspo.html
Teşekkürler Kırık Şemsiye :)
Blog ismimizle ilgili hikayeyi okumak ve siz de kendi hikayenizi paylaşmak istiyorsanız buyrun
http://www.kiriksemsiye.blogspot.com/2013/08/blog-ismi-nerden-wwwpasamlayasamblogspo.html
Dilek Kavanozu Hazırlama
Kurdela ile şekerleme aynı renk olursa çok daha şık durur ama ben bulamadım.İçerisine küçük kağıtlara kardeşim için güzel dilekler yazıp katlayıp koydum.
Ama bu kavanozun başına gelenler çölde bahtsız bedevi misali :) Tam iki kez kapağını kırdım.Artık kapak almaktan vazgeçtim ve tülle kaplamaya karar verdim.
Kavanoz 4 TL,şekerleme 8 TL,sevdiğinize güzel dilekler sunmak paha biçilemez :) Ayrıca dilekleri yazarken minik kuzulardan da yardım alıp daha değerli bir hale getirebilirsiniz.
Limonlu Çikolatalı Doğumgünü Cupcakeleri
Bugün kardeşimin doğumgünüydü.Maalesef araya giren mesefaler bizi biraraya getiremiyor ama kargo sağolsun.İnternette gezindim hediye olarak çiçek böcek ne gönderebilirim diye.O tip şeyler hem çok güzel değil hem de pahalıydı.Bu sefer de butik kurabiyecilerin sitelerini inceledim ama onlardan da özel birşey isteyecek sürem kalmamıştı,yapsalar bile sade birşey hazırlayacaklardı.O yüzden ben de kendim yapmaya karar verdim.Tabi tek cupcake yollamadım bir de dilek kavanozumuz vardı.
Üzerini de şeker hamuruyla süsledim.Şeker hamurunu kalpli merdanemle açıp kalpli kalıbımla şekil verdim.Üzerindeki harfleri paşama aldığım oyun hamuru kalıpları ile yaptım.Uğur böceklerini modelleme ile yaptım.Bir tanesine de çiçek figürü yaptım.Aslında onun kalıbı var ama ben de yok.Üç tane ayrı çiçek yapıp birleştirdim.Yapıştırma işini balla yaptım.
Üzerini de şeker hamuruyla süsledim.Şeker hamurunu kalpli merdanemle açıp kalpli kalıbımla şekil verdim.Üzerindeki harfleri paşama aldığım oyun hamuru kalıpları ile yaptım.Uğur böceklerini modelleme ile yaptım.Bir tanesine de çiçek figürü yaptım.Aslında onun kalıbı var ama ben de yok.Üç tane ayrı çiçek yapıp birleştirdim.Yapıştırma işini balla yaptım.
LİMONLU ÇİKOLATALI CUPCAKE
Malzemeler
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1 su bardağı sıvıyağ
3/4 su bardağı süt
1 paket vanilya
1 adet limon suyu
1 adet limon rendesi
2-2,5 su bardağı un (Kıvamı akışkan olmalı)
1 paket kabartma tozu
Damla çikolata ( Ben göz kararı koyuyorum yaklaşık 1/2 su bardağı kadar)
Yapılışı
Yumurta ve şekeri beyazlaşıncaya kadar çırpıp üzerine sıvıyağ,süt,vanilya,limon suyu ve rendesini ekleyip 1 dakika daha çırpıyoruz.Un ve kabartma tozu ekleyip çırmaya devam ediyoruz.En son da damla çikolayı ekleyip muffin kaplarına boşaltıyoruz.Ben silikon kalıp kullandığımdan kağıt kullanmıyorum onun yerine piştişten sonra cupcake kılıfları daha çok hoşuma gidiyor.Önceden ısıtılmış 160 derece fırında yaklaşık yarım saatte pişiyor.
Cupcakelerin kılıfı için çıktı alacaktım ama bizim evin yakınlarında renkli çıktı alacak yer olmadığından evdeki çareleri aradım.Bardak altlığını kullanıp alt kısmını da bantla çevreledim.Bu şekilde sabit durabildiler.Aslında kurdela da çok şık dururdu ama ince kurdela lazımdı o da yoktu.
Bir de buradan kutlayayım.İyiki doğdun canım kardeşim...:)
25 Ağustos 2013 Pazar
Oyun Hamuru Tarifimizi Bulduk
Evet sonunda doğru tarifi buldum.Bu kadar uğraşma nedenim ise oyun hamurunun parmak kaslarını çok güçlendirmesi ve hayal gücünü zenginleştirmesi.Artık ağzına pek götürmese de yeme ihtimaline karşı hazır tercih etmiyorum.Daha önce denediğim ve çöpe giden iki denememden sonra bu tarif iyi geldi.Tarifi Çocuğumla Evdeyim sayfasından aldım.Ölçü olarak büyük boy çay bardağı kullandım ve bayağı hamur çıktı.Mavi ve kırmızı gıda boyam vardı sadece.Paşamın ilgisini çeksin diye ara renkler de oluşturdum.
Son oyun hamuru maceramızdan sonra mama sandalyesinde oynasın istedim.Bir süre oynadı hatta merdane kullanmayı öğrendi ama birşey eksikti sanki.Sandalyede sıkıldı,hamurları atmaya başladı.Paşamın derdi belliydi yere geçtik.Ben de ona katılınca çok zevk aldı ve bir süre oynayabildik.
NOT : Buzdolabında bekletmiştim uzun ömürlü olsun diye ancak ikinci kullanımda cıvımış.Ben de kontrol etmeden vermiştim paşama vıcık vıcık olduk.Tavsiyem kontrol edip duruma göre tekrar unla yoğurmanız.
Tarifi
2 ölçü un
1 ölçü tuz
1 ölçü sıvıyağ-su karışımı ( 1/3 ölçü bebek yağı,2/3 ölçü su kullandım )
Parmak boyası ( Ben gıda boyası kullandım )
NOT : Buzdolabında bekletmiştim uzun ömürlü olsun diye ancak ikinci kullanımda cıvımış.Ben de kontrol etmeden vermiştim paşama vıcık vıcık olduk.Tavsiyem kontrol edip duruma göre tekrar unla yoğurmanız.
24 Ağustos 2013 Cumartesi
Peki Yanıbaşımızda Kefenlere Sarılmış Kardeşlerimiz İçin Ne Yaptın Anne?
HİÇBİRŞEY...
Evet hiçbirşey yapamadım bırak yapmayı kötü oluyorum deyip haberleri izlemekten kaçtım.Kaçtın nereye kadar nerede kaldı insanlık?Bir yerde tıkanmadın mı?Utanmadın mı insanlığından?Evet utandım...Kan yok çığlık yok ses yok cansız mini mini bedenler yanyana,günahsız...Biz ise sessiziz ve insanlığımdan bir kez daha utandım ki bu çaresizliğe,acıya siyasi bakabilen bir zihniyet varmış.Yahu bunun yanı yöresi sağı solu mu var?Orada yatan minik bedenlerde ayıbımız var.
Yazı yazdın aferin sana Tuğba yazdın da ne oldu?Yazdım da birkaç bedeni kurtarabilecek miyim?Belki evet belki hayır.Ama bu acı bu suskunluğu haketmiyor.Kendi sınırlarımızda yaşanmıyor bu olaylar diye de bu kadar sessiz kalamayız.Ne yazıkki bu olayların da farkındalığa ihtiyacı var.Dünya devlerinin çıkar çatışmasına konu olan o minik bedenlerse hele.Bugün Birleşmiş Milletler bitmiştir.Allah razı olsun gemi sayısını 4'e çıkarmışlar.
Birgün Peygamber (sav) Efendimiz: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu. “Niçin eriyecek yâ Rasûlallâh?” diye sorulduğunda: “Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için!”buyurdu.
Ve nolur acıları ötekileştirmeyelim.Her evladın bir anası,her ananın da bir evladı var.Her ana,her evlat için acı aynı acı dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun.
Allah'ım sen zulümlerden zulmedenlerden koru...
Not : Teşekkürler bana farkındalık yaşattığın için Deli Anne
Evet hiçbirşey yapamadım bırak yapmayı kötü oluyorum deyip haberleri izlemekten kaçtım.Kaçtın nereye kadar nerede kaldı insanlık?Bir yerde tıkanmadın mı?Utanmadın mı insanlığından?Evet utandım...Kan yok çığlık yok ses yok cansız mini mini bedenler yanyana,günahsız...Biz ise sessiziz ve insanlığımdan bir kez daha utandım ki bu çaresizliğe,acıya siyasi bakabilen bir zihniyet varmış.Yahu bunun yanı yöresi sağı solu mu var?Orada yatan minik bedenlerde ayıbımız var.
Yazı yazdın aferin sana Tuğba yazdın da ne oldu?Yazdım da birkaç bedeni kurtarabilecek miyim?Belki evet belki hayır.Ama bu acı bu suskunluğu haketmiyor.Kendi sınırlarımızda yaşanmıyor bu olaylar diye de bu kadar sessiz kalamayız.Ne yazıkki bu olayların da farkındalığa ihtiyacı var.Dünya devlerinin çıkar çatışmasına konu olan o minik bedenlerse hele.Bugün Birleşmiş Milletler bitmiştir.Allah razı olsun gemi sayısını 4'e çıkarmışlar.
Birgün Peygamber (sav) Efendimiz: “İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki, o vakit müminin kalbi tuzun suda eridiği gibi eriyecek!” buyurdu. “Niçin eriyecek yâ Rasûlallâh?” diye sorulduğunda: “Kötülükleri görüp de onları değiştirmeye güç yetiremediği için!”buyurdu.
Ve nolur acıları ötekileştirmeyelim.Her evladın bir anası,her ananın da bir evladı var.Her ana,her evlat için acı aynı acı dünyanın neresinde yaşıyor olursa olsun.
Allah'ım sen zulümlerden zulmedenlerden koru...
Not : Teşekkürler bana farkındalık yaşattığın için Deli Anne
23 Ağustos 2013 Cuma
Köpekler Bale Yapmaz Paşam Yapar
Aslında kitaplarımızla ilgili genel bir yazı yazmak istiyordum.Ama paşam bu kitaba çok ilgi gösterince dayanamadım.Bugün internetten aldığımız iki kitabımız geldi;Köpekler Bale Yapmaz ve Küçük Vakvak Uyku Zamanı.Her ikisi de büyük resimli sayfalarıyla dikkat çekebilecek kitaplar.Ben özellikle Köpekler Bale Yapmaz ile paşamın fazla ilgilenmeyeceğini düşünmüştüm ama o çok daha fazla ilgisini çekti.
Gün içinde kitaplarımız hep salondaydı.İkisini de okuduk.Ben birini okurken paşam da diğerini eline alıp beni taklit etti.Ördek mi köpek mi?Tabi ki köpek :) Hav hav diye tutturdu sürekli.Daha şimdiden birşey öğrendik bile;bale.
Paşama klasik bale hareketini gösterdim nasıl hoşuna gitti ağzı açık beni izliyor.Gel dememi bekliyormuş meğer attı kendini sahneye :) Ben de mest oldum onu izlerken.
Gün içinde bol bol bale yaptık.Darısı Küçük Vakvak kitabımızla uyuyacağımız günlere...
Gün içinde kitaplarımız hep salondaydı.İkisini de okuduk.Ben birini okurken paşam da diğerini eline alıp beni taklit etti.Ördek mi köpek mi?Tabi ki köpek :) Hav hav diye tutturdu sürekli.Daha şimdiden birşey öğrendik bile;bale.
Paşama klasik bale hareketini gösterdim nasıl hoşuna gitti ağzı açık beni izliyor.Gel dememi bekliyormuş meğer attı kendini sahneye :) Ben de mest oldum onu izlerken.
Gün içinde bol bol bale yaptık.Darısı Küçük Vakvak kitabımızla uyuyacağımız günlere...
22 Ağustos 2013 Perşembe
Çekiliş de Kazanırmışız
Nimo Stylo'nun çekilişine katılmıştım ve kazanan şanşlı kişiden biriydim.Heyecanlı oluyor çekilişler hem yeni bloglarla tanışmış olup hem de yeni ufuklar açılıyor önünüzde.Dün de paketimiz geldi.Heyecenla açtık paketi paşamla.Ama onunki daha büyük bir heyecan oldu.Sürpriz kutu hazırlamışım gibiydi.Bir sürü bilmediği ilk kez gördüğü nesne var kutuda.Hal böyle olunca en az yarım saat kutuyu inceledik.Kapakları açtık,kokladık,sürdüm vs :)
Buradan da teşekkür ederim kardeşim,paşam ve benim adına Nimo Stylo :) Çünkü bunların bir kısmı kardeşime gidecek,Şeker Portakalı'nı ben okumuştum ama eskimişti o da paşam için bekleyecek.
Çınar da umarım çok mutlu ve çok şanslı bir ömrü olur...
Çekiliş deyince Ben İyisimi 'ye de buradan teşekkür etmem lazım.Hediyeyi kazandığımda henüz blogum yoktu facebooktan kazandım ama Zeynep incelik yapıp bize ekstra bir hediye daha yolladı.Hediye kendi yaptığı ahşap çerçeveydi.Sürprizi için ben fotoğraf yollamamış olmama rağmen sayfamdan paşamın bir fotoğrafını yapmış.Hatta küçük olan iki taneydi,biri ananeye hediye gitti :) Tekrar saol Zeynep :)
Buradan da teşekkür ederim kardeşim,paşam ve benim adına Nimo Stylo :) Çünkü bunların bir kısmı kardeşime gidecek,Şeker Portakalı'nı ben okumuştum ama eskimişti o da paşam için bekleyecek.
Çınar da umarım çok mutlu ve çok şanslı bir ömrü olur...
Çekiliş deyince Ben İyisimi 'ye de buradan teşekkür etmem lazım.Hediyeyi kazandığımda henüz blogum yoktu facebooktan kazandım ama Zeynep incelik yapıp bize ekstra bir hediye daha yolladı.Hediye kendi yaptığı ahşap çerçeveydi.Sürprizi için ben fotoğraf yollamamış olmama rağmen sayfamdan paşamın bir fotoğrafını yapmış.Hatta küçük olan iki taneydi,biri ananeye hediye gitti :) Tekrar saol Zeynep :)
21 Ağustos 2013 Çarşamba
Eski Çantadan Kitaplık Yapımı
Bugün paşamla kullanmadığım ama bir türlü atmaya da kıyamadığım çantaları karıştırıyorduk.Ne zamandır da aklımda paşama nasıl bir kitaplık yapsak düşüncesi vardı.Kumaştan yapmak istiyordum ama dikiş deyince kaçtığım için elim gitmiyordu bir türlü.
Bu çantamı çok severek almıştım ama açık renk olduğu için arkası boyanmıştı zaten askısı da kopmuştu.Ben de bu şekilde değerlendirmeyi düşündüm.
Çantanın kapağını kesmek yerine direk arkaya attım.Mıknatıslı uçlarını kesip ön kapağında bıraktım paşam onları takıp çıkarıp oynasın diye.Askıyı takabilmek için de makas ve bıçak yardımıyla birer delik açtım.Duvara da asılabilir ama belki kopar çok uzun ömürlü olmaz diye delmek istemedim.O yüzden dolabın kapağına astım.
Çantayı süslemek için de sticker kullandık.Hoş paşama aktivite oldu o onları söktü parçaladı ama anası silikonla sabitleyecek daha sonra.
Bu çantamı çok severek almıştım ama açık renk olduğu için arkası boyanmıştı zaten askısı da kopmuştu.Ben de bu şekilde değerlendirmeyi düşündüm.
Çantanın kapağını kesmek yerine direk arkaya attım.Mıknatıslı uçlarını kesip ön kapağında bıraktım paşam onları takıp çıkarıp oynasın diye.Askıyı takabilmek için de makas ve bıçak yardımıyla birer delik açtım.Duvara da asılabilir ama belki kopar çok uzun ömürlü olmaz diye delmek istemedim.O yüzden dolabın kapağına astım.
Çantayı süslemek için de sticker kullandık.Hoş paşama aktivite oldu o onları söktü parçaladı ama anası silikonla sabitleyecek daha sonra.
18 Ağustos 2013 Pazar
Evdeki Eşyalarla Oynanabilecek Oyunlar
Masanın altı çocuklar için en güzel yerlerden biridir.Orayı daha da çekici hale getirmek için iki çarşaf alıp bir iple yada benim yaptığım gibi yatak fırfırıyla sabitleyebilir,bir çadıra sahip olabilirsiniz.Aslında dikecektim ama dikiş deyince kaçanlardan olduğum için öyle kaldı o proje :)
Park yatak da bizim en çok oyun aracı olarak kullandıklarımızdan.Yandaki fermuarı açıp içine girip çıkıp,içine birşeyler atıp oyun oynuyoruz.Bazen de ters çevirip güzel bir çadıra daha sahip oluyoruz.Cee oynamaktan yada benim içeri girmemden çok keyif alıyor paşam.
Bu oyunu da Iraz'ın Rengarenk Dünyası'nda sevimli Iraz'ın videosundan esinlenip hazırladım.Bizimki biraz da basamak inip çıkmak üzerine kurulu oldu.Zaten Doruk'un bu konuda gelişmeye ihtiyacı var.Ve en az 1 saat çok keyifli vakit geçirdik.
Bunu da yabancı bir blogda görmüştüm külotlu çoraplarla hazırlıyorsunuz.Tabi rengarenk çoraplarla hazırlanabilirse daha ilgi çekici olur.Ama bizimki de kriz çözmeye yetti.Sandalyeleri yan yana dizip aralardan çorapları sarkıtıyorsunuz.Böylece sandalyelerin altında ilgi çekici bir yol oluyor.Paşam çoraplarla geçitten daha çok ilgilendi ama olsun önemli olan ilgisini çekmekti.
Son olarak da bu sabah kriz yönetim merkezi tarafından üretilen yastıklardan kamyon rampamız.Bugünü kurtardı diyebiliriz.Sabah rahat 1 saat oynadı.Gün içinde de gidip gelip araba,kamyon,top ve tabi kendini kaydırdı :)
Evde en çok eğlendiklerimizden biri de yatakta zıplamak ama artık Doruk çılgın gibi hareket ettiğinden pek müsade etmiyorum.Paşamın sevdiği ama benim hiç sevmediğim oyunu da sandalye,masa,konsol tepelerine çıkmak :)
Park yatak da bizim en çok oyun aracı olarak kullandıklarımızdan.Yandaki fermuarı açıp içine girip çıkıp,içine birşeyler atıp oyun oynuyoruz.Bazen de ters çevirip güzel bir çadıra daha sahip oluyoruz.Cee oynamaktan yada benim içeri girmemden çok keyif alıyor paşam.
Bu oyunu da Iraz'ın Rengarenk Dünyası'nda sevimli Iraz'ın videosundan esinlenip hazırladım.Bizimki biraz da basamak inip çıkmak üzerine kurulu oldu.Zaten Doruk'un bu konuda gelişmeye ihtiyacı var.Ve en az 1 saat çok keyifli vakit geçirdik.
Bunu da yabancı bir blogda görmüştüm külotlu çoraplarla hazırlıyorsunuz.Tabi rengarenk çoraplarla hazırlanabilirse daha ilgi çekici olur.Ama bizimki de kriz çözmeye yetti.Sandalyeleri yan yana dizip aralardan çorapları sarkıtıyorsunuz.Böylece sandalyelerin altında ilgi çekici bir yol oluyor.Paşam çoraplarla geçitten daha çok ilgilendi ama olsun önemli olan ilgisini çekmekti.
Son olarak da bu sabah kriz yönetim merkezi tarafından üretilen yastıklardan kamyon rampamız.Bugünü kurtardı diyebiliriz.Sabah rahat 1 saat oynadı.Gün içinde de gidip gelip araba,kamyon,top ve tabi kendini kaydırdı :)
Evde en çok eğlendiklerimizden biri de yatakta zıplamak ama artık Doruk çılgın gibi hareket ettiğinden pek müsade etmiyorum.Paşamın sevdiği ama benim hiç sevmediğim oyunu da sandalye,masa,konsol tepelerine çıkmak :)
17 Ağustos 2013 Cumartesi
İpten Ne Bulursak Onu Geçirmece
Kağıt havlu yada tuvalet kağıdı rulolarını kesip geniş bir kurdeladan geçirmesi için paşama verdim.Bunu yabancı bir blogda görmüştüm ama maalesef linkini bir türlü bulamadım.O blogda ruloları önce boyayıp sonra kesmişlerdi bu alternatif de aklınızda bulunsun.
Harfleri de marketten 5tl 'ye aldım :) Aslında oyun hamuru kalıbı diye satılıyordu ama ben kurabiye için de deneyeceğim.Malum kurabiye kalıpları pahalı.Doruk'un harflere çok zamanı var o zamana kadar da böyle değişik faaliyetlerde değerlendireceğiz artık.
Sıkıya gelemeyen Doruk Efendi bunları da farklı amaçlarla kullandı.Bu arada montessori eğitmeni bir takipçimin yaptığı bir yorumla montessoriyel ilgili birşey öğrenmiş oldum.Bir örtü üzerinde çalışma yapılıp çocuğun sınırlı bir alanda özgür olabileceğinin altı çizilmeliymiş.Bu yüzden artık önce bir örtü serip dışarı birşey çıkarmak istediğinde de uyarıyorum burada oynuyoruz diye.Tekrar teşekkür ederim gulşenz :)
Örtümüz salonda duruyor gün içinde en az bir kere açıyoruz azimliyim birgün geçirecek iplerden.Şimdilik oynuyor onlarla.Bir de çok sevdiğimiz cevizlerimizi de ekledik oyuna aktarma yapıyoruz onlarla da.
Harfleri de marketten 5tl 'ye aldım :) Aslında oyun hamuru kalıbı diye satılıyordu ama ben kurabiye için de deneyeceğim.Malum kurabiye kalıpları pahalı.Doruk'un harflere çok zamanı var o zamana kadar da böyle değişik faaliyetlerde değerlendireceğiz artık.
Sıkıya gelemeyen Doruk Efendi bunları da farklı amaçlarla kullandı.Bu arada montessori eğitmeni bir takipçimin yaptığı bir yorumla montessoriyel ilgili birşey öğrenmiş oldum.Bir örtü üzerinde çalışma yapılıp çocuğun sınırlı bir alanda özgür olabileceğinin altı çizilmeliymiş.Bu yüzden artık önce bir örtü serip dışarı birşey çıkarmak istediğinde de uyarıyorum burada oynuyoruz diye.Tekrar teşekkür ederim gulşenz :)
Örtümüz salonda duruyor gün içinde en az bir kere açıyoruz azimliyim birgün geçirecek iplerden.Şimdilik oynuyor onlarla.Bir de çok sevdiğimiz cevizlerimizi de ekledik oyuna aktarma yapıyoruz onlarla da.
Balkonda Tatil : Kum ve Havuz
Şişme havuzu yeni aldık ve çok işimize yaradı.Bebek küvetinde de oyun oynatıyordum ama havuz daha eğlenceliymiş.
Hortumumuz olmadığında bunu doldurmak işkenceydi.Bir de hemen boşaltmadığım için gün içinde paşam sürekli tutturdu gireceğim diye.Hata bende oldu gözönündeki balkona koydum.Öyle böyle 3 gün takıldık havuzda.
Dün sabah yaşasın montessori diyerek başladık güne.Beraber temizlik yaptık paşamla.Verdim onun eline toz bezi evin tozlarını aldık,mutfağı süpürdük sırayla,yatağı topladık beraber,en son da paşamın odasını toparladık.Bu arada yatağı hergün beraber topluyoruz.Balığımıza hergün beraber yem veriyoruz.Ben unutsam bile Doruk ba ba mama diye tutup elimden balığa götürüyor :)
Ev toplandıktan sonra geldi oyun zamanı.Suyu boşaltınca sıra kumla oynamaya geldi.Dün Arsuz gezimizden yanımda getirdiğim kumu havuza boşalttım.Burası çok rüzgarlı olduğu için üzerine de su döktüm.Ve oohhh bir nefes aldım paşam kendi kendine oynadı uzunca bir süre bende balkonda çay keyfi yaptım.
Paşam ben ona hiç müdahele etmeden aktarma çalışmaları yaptı.Kumu şişeye,kaptan kaba boşalttı.Duyusal havuz da oluşturmuş olduk;kum doğal kum olduğundan taşlar da vardı içinde onları bulunca maden bulmuş gibi sevindi.E tabi sonunda ikimizde kuma bulandık.Ama önceden önlemimi aldığım için bir kova suyum hazırdı.Kumlardan arınıp doğru banyoya.
Hortumumuz olmadığında bunu doldurmak işkenceydi.Bir de hemen boşaltmadığım için gün içinde paşam sürekli tutturdu gireceğim diye.Hata bende oldu gözönündeki balkona koydum.Öyle böyle 3 gün takıldık havuzda.
Dün sabah yaşasın montessori diyerek başladık güne.Beraber temizlik yaptık paşamla.Verdim onun eline toz bezi evin tozlarını aldık,mutfağı süpürdük sırayla,yatağı topladık beraber,en son da paşamın odasını toparladık.Bu arada yatağı hergün beraber topluyoruz.Balığımıza hergün beraber yem veriyoruz.Ben unutsam bile Doruk ba ba mama diye tutup elimden balığa götürüyor :)
Ev toplandıktan sonra geldi oyun zamanı.Suyu boşaltınca sıra kumla oynamaya geldi.Dün Arsuz gezimizden yanımda getirdiğim kumu havuza boşalttım.Burası çok rüzgarlı olduğu için üzerine de su döktüm.Ve oohhh bir nefes aldım paşam kendi kendine oynadı uzunca bir süre bende balkonda çay keyfi yaptım.
Paşam ben ona hiç müdahele etmeden aktarma çalışmaları yaptı.Kumu şişeye,kaptan kaba boşalttı.Duyusal havuz da oluşturmuş olduk;kum doğal kum olduğundan taşlar da vardı içinde onları bulunca maden bulmuş gibi sevindi.E tabi sonunda ikimizde kuma bulandık.Ama önceden önlemimi aldığım için bir kova suyum hazırdı.Kumlardan arınıp doğru banyoya.
16 Ağustos 2013 Cuma
Arsuz Gezimiz
Arsuz İskenderun'da şirin bir belde.Biz de Hatay'a yolumuz düşünce öğrendik tabi daha önceden duymamıştım.Bayramda kalsak mı diye biraz araştırma yaptık netten ama fiyatlar biraz pahalı geldi.Biz de akışına bıraktık günübirlik gider,yer bulursak da kalırız diye.Bayramın 2.günü sabah kahvaltı yapmadan düştük yollara.Kahvaltıyı yolda yaptık.Doruk daha yeni uyanmış olmasına rağmen arabaya binince uyudu kaldı.E yollar çok dönemeçli dayanamadı tabi.Arsuz'a vardığımızda saat 11'i bulmuştu.Öncelikle bir iki yer sorduk kalacak ama yer yoktu hiçbiryerde.Biz de halk plajını bulduk ama pek hoşumuza gitmediği için arayışa devam ettik.Arsuz'un bir güzelliği otel yada sosyal tesislerin günübirlik ziyaretçi kabul etmesi.Biz de Palm Beach Otel'e giriş yaptık.Aslında imkanlarına göre giriş pahalı sayılmaz;deniz,havuz,şezlong,duş,wc,soyunma kabini yani herşey var.
Otele girer girmez havuzu gören paşa çıldırdı.Zar zor giydirip krem sürebildik.Kendime krem süremeden daldık öğle sıcağında havuza.Günün sonunda ben ıstakoza döndüm orası ayrı.
Doruk herhalde 100 kere havuza atladı.Eşimle pert düştük artık onun peşinden.Bir süre havuzda ablalarıyla oynadı da rahatladık.Kuzuyu zor çıkarttık havuzdan ama oturduğumuz yerde bizi şirin mi şirin 16 aylık Nehir bekliyordubizi.Biz bayıldık ona tabi Doruk da :) Birbirlerine salatalık yedirdiler,kitap okudular,oyun oynadılar.
Öğle yemeğimizi yakınlarda bir köyde yedik.Hatay'ın meşhur tepsi kebabı ki normalde pek sevmemiştim ama burada bayıldım.Köy ortamı Doruk'u da çok memnun etti.İnekler,koyunlar,tavuklar...
En sonunda Doruk pert düşer ve uyur.
Doruk uyanınca da denize girdik.Daha doğrusu pek giremedik çünkü Doruk kumda oynamaya bayıldı ve bırakmadı.Hatta annesi bir poşet kum aldı evde oynasın diye.Deniz akşamüstü kirlenmesine rağmen hiç rahatsız etmedi.Antalya'nın çakıllarından sonra kum çok iyi geldi doğrusu.
Akşam otelden ayrılınca bir tur attık merkezde.Çarşının ortasında dere akıp denize dökülüyor.Derenin kenarında çok güzel mekanlar var.Çarşısı akşamları çok hareketli.Yürümekte zorlandık doğrusu.
Eve doğru yola koyulurken aklım orada kalmadı değil.Keşke kalsaydık dedim ama bize yakın mesefade böyle bir yer olması da büyük avantaj.
Otele girer girmez havuzu gören paşa çıldırdı.Zar zor giydirip krem sürebildik.Kendime krem süremeden daldık öğle sıcağında havuza.Günün sonunda ben ıstakoza döndüm orası ayrı.
Doruk herhalde 100 kere havuza atladı.Eşimle pert düştük artık onun peşinden.Bir süre havuzda ablalarıyla oynadı da rahatladık.Kuzuyu zor çıkarttık havuzdan ama oturduğumuz yerde bizi şirin mi şirin 16 aylık Nehir bekliyordubizi.Biz bayıldık ona tabi Doruk da :) Birbirlerine salatalık yedirdiler,kitap okudular,oyun oynadılar.
Öğle yemeğimizi yakınlarda bir köyde yedik.Hatay'ın meşhur tepsi kebabı ki normalde pek sevmemiştim ama burada bayıldım.Köy ortamı Doruk'u da çok memnun etti.İnekler,koyunlar,tavuklar...
En sonunda Doruk pert düşer ve uyur.
Doruk uyanınca da denize girdik.Daha doğrusu pek giremedik çünkü Doruk kumda oynamaya bayıldı ve bırakmadı.Hatta annesi bir poşet kum aldı evde oynasın diye.Deniz akşamüstü kirlenmesine rağmen hiç rahatsız etmedi.Antalya'nın çakıllarından sonra kum çok iyi geldi doğrusu.
Akşam otelden ayrılınca bir tur attık merkezde.Çarşının ortasında dere akıp denize dökülüyor.Derenin kenarında çok güzel mekanlar var.Çarşısı akşamları çok hareketli.Yürümekte zorlandık doğrusu.
Eve doğru yola koyulurken aklım orada kalmadı değil.Keşke kalsaydık dedim ama bize yakın mesefade böyle bir yer olması da büyük avantaj.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)