Gene başlık havalı ama içerik zayıf :)) Doğumgününe gelen çocukların takmaları için şapkaları hazır şablondan kesip fon kartonla yaptım.Dikenleri de eva süngerden kesip sıcak silikonla yapıştırdım.Hepsi bu :) Şapkanın şablonuna bu linkten ulaşabilirsiniz.
Aslında bu yazıyı da sadece şablonu paylaşabilmek için hazırladım.Sevgiler :)
22 Ocak 2015 Perşembe
20 Ocak 2015 Salı
Dinazor Pinyata Yapımı
Yazımın başlığı havalı oldu ama pinyatanın kendisi öyle havalı olamadı maalesef :)) İlk denemeye göre Allah'a şükür diyoruz.En nihayetinde çocuklar linç etmeyecek mi çok güzel olsa ne olur? İşte benim dino böyle oldu :)
Aslında ilk aşamasından itibaren fotoğraflamıştım ama o ara telefonum bozulduğu için ilk halleri silindi.Öncelikle gerekli malzemeleri sıralayayım:
İlk önce balonu şişirip dengelemek için küçük bir tasın içine oturtuyoruz.Gazete kağıtlarını uzun uzun kesip un ve suyla hazırladığımız bulamaçı sürüp balonun üzerini kaplıyoruz.Yalnız şekerlemeleri atmak için bir delik bırakmayı unutmayın.Baktığım birçok sitede dört kat kaplayıp,her bir kat için birer saat beklenmesi önerilmişti.Ama ben ikişer kat yapıp arada birkaç saat bıraktım.En son katı sürdükten sonra gazeteden külah hazırlayıp uçlarını kesip balona yapıştırdım.
Dinazorun ağız kısmı için bir parça gazeteyi ucuna sardım.Yaklaşık 2 gün tam kuruması için yeterli.Kurutma işlemini bir yere asarak yapın.Kuruduktan sonra balonu patlatıp için çıkarıyoruz ve o delikten şekerlemeleri içine doldurup fon kartonla o deliği kapatıyoruz.Bu işlem bitmeden asabilmek için bir delik açıp ipi geçirmeyi unutmayın.
Sıcak silikonla el ve ayakları yapıştıyoruz.Ruloyu kıvırıp eva yada fon kartondan pençeleri de yapıştırıyoruz.Geldik en zor kısmına :) Grapon kağıtlarıyla önce ayaklardan başlayarak dinazoru mumyalamaya başlıyoruz :) Benim bu aşama pek başarılı geçmedi doğrusu :)
Kaplama işlemi bittikten sonra sıcak silikonla dikenleri,gözleri ve ağızı yapıştırıyoruz.Benimki vasat oldu ama bunu yapmak gerçekten göründüğünden zormuş.Böyle olacağını bilseydim eklentiler yapmadan sadece balonu kaplar bir de dinazor resmi yapıştırırdım.Siz bu alternatifi de değerlendirin bence ;)
Ve yapmaya başlamadan önce bu linkteki videoyu mutlaka izleyin.Ben de aşamaları oradan takip ettim.
Ama çok da kötü değil değil mi üç dakikada parçalanacak birşeye göre:))
Aslında ilk aşamasından itibaren fotoğraflamıştım ama o ara telefonum bozulduğu için ilk halleri silindi.Öncelikle gerekli malzemeleri sıralayayım:
- 1 adet punch balon
- 1 su bardağı un ve 2 su bardağı su ile hazırlanmış bulamaç (Yapıştırıcı vazifesi görecek )
- Gazete kağıdı ( 1 gazete yeterli geldi )
- Süsleme için grapon kağıdı ( 2 adet almıştım ama az geldi )
- Süsleme için gözler,eva sünger ,fon karton
- Asmak için ip
- Ayaklar için 4 adet tuvalet kağıdı rulosu
- Sıcak silikon
- En önemlisi içine doldurmak için çikolata,şekerleme,sakız,oyuncak yani ne dilerseniz :)
İlk önce balonu şişirip dengelemek için küçük bir tasın içine oturtuyoruz.Gazete kağıtlarını uzun uzun kesip un ve suyla hazırladığımız bulamaçı sürüp balonun üzerini kaplıyoruz.Yalnız şekerlemeleri atmak için bir delik bırakmayı unutmayın.Baktığım birçok sitede dört kat kaplayıp,her bir kat için birer saat beklenmesi önerilmişti.Ama ben ikişer kat yapıp arada birkaç saat bıraktım.En son katı sürdükten sonra gazeteden külah hazırlayıp uçlarını kesip balona yapıştırdım.
Dinazorun ağız kısmı için bir parça gazeteyi ucuna sardım.Yaklaşık 2 gün tam kuruması için yeterli.Kurutma işlemini bir yere asarak yapın.Kuruduktan sonra balonu patlatıp için çıkarıyoruz ve o delikten şekerlemeleri içine doldurup fon kartonla o deliği kapatıyoruz.Bu işlem bitmeden asabilmek için bir delik açıp ipi geçirmeyi unutmayın.
Sıcak silikonla el ve ayakları yapıştıyoruz.Ruloyu kıvırıp eva yada fon kartondan pençeleri de yapıştırıyoruz.Geldik en zor kısmına :) Grapon kağıtlarıyla önce ayaklardan başlayarak dinazoru mumyalamaya başlıyoruz :) Benim bu aşama pek başarılı geçmedi doğrusu :)
Kaplama işlemi bittikten sonra sıcak silikonla dikenleri,gözleri ve ağızı yapıştırıyoruz.Benimki vasat oldu ama bunu yapmak gerçekten göründüğünden zormuş.Böyle olacağını bilseydim eklentiler yapmadan sadece balonu kaplar bir de dinazor resmi yapıştırırdım.Siz bu alternatifi de değerlendirin bence ;)
Ve yapmaya başlamadan önce bu linkteki videoyu mutlaka izleyin.Ben de aşamaları oradan takip ettim.
Ama çok da kötü değil değil mi üç dakikada parçalanacak birşeye göre:))
2 Ekim 2014 Perşembe
Dinazor Ayakları
Dinazor ayakları fikrini yabanı bir blogda görmüştüm.Ben de sırtına dikenleri ekleyince tam bir minik dinazorumuz oldu :)
İki tane aynı boyda kutuyu fotoğrafta göründüğü gibi kesip ayaklarını sokacak kadar yer bıraktım.Denge kurmak zor olduğu için de içini poşetle destekledim.Pençeleri de kartondan kesip yapıştırdım.İşin kolayına kaçıp kartonu kaplamadım ama zaten bu hali de ilgi çekici.
Bizim dinazor fena havaya girdi :)) Yavaş yavaş hareket edip garip sesler çıkarıp bizi korkutup yakalamaya çalıştı.
Bu da bizim dinonun arkadan görünüşü.Sırtındaki sözde dikenleri de kalın keçeden keserek hazırladım.Ama uygun bir bere bulup diksem daha rahat kullanabilirdi.Böyle de durması için tel tokayla tutturuverdik.
Böylece haftasonuna biraz renk katmış olduk.Bizim dino koltuk tepelerinde falan gezdi bir süre de.Herhalde yarım saatten fazla sürdü bu oyun.En büyük eksikliğimiz dinozarlarla ilgili bir kitap oldu.Bir daha ki sefere bu oyunu tekrarladığımızda bir hikayeyle desteklemekte fayda var.
Keyifli zamanlar sizlere de :)
İki tane aynı boyda kutuyu fotoğrafta göründüğü gibi kesip ayaklarını sokacak kadar yer bıraktım.Denge kurmak zor olduğu için de içini poşetle destekledim.Pençeleri de kartondan kesip yapıştırdım.İşin kolayına kaçıp kartonu kaplamadım ama zaten bu hali de ilgi çekici.
Bizim dinazor fena havaya girdi :)) Yavaş yavaş hareket edip garip sesler çıkarıp bizi korkutup yakalamaya çalıştı.
Bu da bizim dinonun arkadan görünüşü.Sırtındaki sözde dikenleri de kalın keçeden keserek hazırladım.Ama uygun bir bere bulup diksem daha rahat kullanabilirdi.Böyle de durması için tel tokayla tutturuverdik.
Böylece haftasonuna biraz renk katmış olduk.Bizim dino koltuk tepelerinde falan gezdi bir süre de.Herhalde yarım saatten fazla sürdü bu oyun.En büyük eksikliğimiz dinozarlarla ilgili bir kitap oldu.Bir daha ki sefere bu oyunu tekrarladığımızda bir hikayeyle desteklemekte fayda var.
Keyifli zamanlar sizlere de :)
1 Ekim 2014 Çarşamba
Sevimli Otobüs Tayo
Tayo,Doruk'un sevdiği çizgi filmlerden.Benim de aklıma otobüs yapma fikri düştü bu yüzden.Küçük bir kutuyu elişi kağıdıyla kapladım.Pencere ve farlar için minik elişi kağıtları kestim ve gerisini Paşamın ellerine bıraktım.E artık adam oldu aktif katılım gösteriyor aktivitelerde gerçi hala çok sabırsız ama :)
O kadar dikkatli ve itinalıydı ki ben bile şaşırdım.
Otobüse oynar gözler taktık.Camları yapıştırdıktan sonra stickerları da getirdim,hayvanlardan otobüs yolcularını da camlara yapıştırdı.Yanlız tekerlekler yapışmamakta ısrar etti,tabi Doruk'un sabırsız hallerinin de etkisi büyük bunda.Maalesef maşa raptiyeyi kırtasiyeye sorunca bana ufo yok mu demişim gibi muamele ettikleri için oynar tekerlek yapamadık.Biz de yapıştırıcı kullanmak zorunda kaldık o da tutmayınca sıcak silikon denedim ama o da zemin ıslak olduğu için tutmadı.Öyle idare ettik ki zaten kısa bir süre sonra otobüs infilak etti :))
Doruk fotoğraf çekmeme pek müsade etmeyince otobüsü arkadan görüntüleyebildim anca.İlk kez bir projeyi birlikte yaptığımız için beni hatta eşimi bile heyecanlandırdı.Eşim pek aktivite işlerimizle ilgilenmemesine rağmen bu otobüs onu bile cezbetti,o da el attı :)
O kadar dikkatli ve itinalıydı ki ben bile şaşırdım.
Otobüse oynar gözler taktık.Camları yapıştırdıktan sonra stickerları da getirdim,hayvanlardan otobüs yolcularını da camlara yapıştırdı.Yanlız tekerlekler yapışmamakta ısrar etti,tabi Doruk'un sabırsız hallerinin de etkisi büyük bunda.Maalesef maşa raptiyeyi kırtasiyeye sorunca bana ufo yok mu demişim gibi muamele ettikleri için oynar tekerlek yapamadık.Biz de yapıştırıcı kullanmak zorunda kaldık o da tutmayınca sıcak silikon denedim ama o da zemin ıslak olduğu için tutmadı.Öyle idare ettik ki zaten kısa bir süre sonra otobüs infilak etti :))
Doruk fotoğraf çekmeme pek müsade etmeyince otobüsü arkadan görüntüleyebildim anca.İlk kez bir projeyi birlikte yaptığımız için beni hatta eşimi bile heyecanlandırdı.Eşim pek aktivite işlerimizle ilgilenmemesine rağmen bu otobüs onu bile cezbetti,o da el attı :)
19 Eylül 2014 Cuma
Paşamın Tabaklarıyla Yeniden Merhaba
Yeniden merhaba...
Aslında o kadar özledim ki bloguma yazmayı.Bir türlü fırsat yaratamaz oldum ve en son yazımın üzerinden beş ay geçtiğinin görünce sirkelenip kendine gel Tuğba dedim :) İlk arayı ev taşırken vermiş olmuş yaklaşık 3 ay da eve internet bağlanmayınca ben iyice akıllı telefon müptelası oldum.Evet itiraf ediyorum İnstagram'dır en büyük sebep :)) Ama blogumla ilgili tanıdığım insanlar vasıtasıyla duyduklarım,eşimin dostumun sitemleri,bu süreçte aldığım mesajlar,yorumlar,hala google amcanın bana yaptığı kıyak sayesinde yazmasam bile tıklanıyor olmam,verdiğim onca emek geri dönüş sebebimdir.
Ama ilk yazımda işin kolayına kaçıp Paşamın tabakları diyorum :)
Bu muzdan yunus fikri çok popüler zaten internette ama genelde üzüm havuzunda yüzüyor baktım bizde üzüm yok dedim o zaman başka figürlerle süslensin tabağımız.Paşam neredeyse kabukları bile yiyecekti :))
Bu çiçeklere de oğlum bayıldı.Tabağı ikimiz için hazırladım ve kendi yumurtamı zor kurtardım :))
İşte Doruk'un bayıldığı şeylerden biri;hem pasta hem de sevdiği meyveler.Yıldız ve şeker figürlerini şeker hamurundan yaptım ama onları oğluşa sunmadım tabi.
Sayılarla ilgili görsel etkinliklere hala başlamasak da Doruk biraz kreşten dolayı tanıyor ve ona kadar sayıyor.Belki daha fazlasını versek kapar da bence gerek yok henüz.
Bu da deli oğlan omleti :)) Doruk,bunun kendisi olduğunu iddaa ederek yedi :)
Aslında bu mısır ve karpuzu pek de Doruk'u hesap ederek hazırlamamıştım ama Doruk meyvelerin bu şekilde sunumunu çok sevdi ve hepsini indirdi mideye :)
Bu salatadaki minik balıklar sayesinde de Doruk ilk kez turp yemiş ve önyargılarını yıkmış oldu.
Bu normalde şirin olması gereken ama olamayan baykuşu da sevgili arkadaşım Gamze'nin blogu Kayram Büyürken de görmüştüm.
E bu da erkek çocukları için olmazsa olmazlardan.Mısır unlu krebin tarifine de buradan ulaşabilirsiniz.
Bunlar da şimdilik son eğlenceli tabaklar.Ben vaktim oldukça böyle tabaklar hazırlamaktan zevk alıyorum ve Doruk'un da hayal gücünü zenginleştirdiğine inanıyorum.
Aslında o kadar özledim ki bloguma yazmayı.Bir türlü fırsat yaratamaz oldum ve en son yazımın üzerinden beş ay geçtiğinin görünce sirkelenip kendine gel Tuğba dedim :) İlk arayı ev taşırken vermiş olmuş yaklaşık 3 ay da eve internet bağlanmayınca ben iyice akıllı telefon müptelası oldum.Evet itiraf ediyorum İnstagram'dır en büyük sebep :)) Ama blogumla ilgili tanıdığım insanlar vasıtasıyla duyduklarım,eşimin dostumun sitemleri,bu süreçte aldığım mesajlar,yorumlar,hala google amcanın bana yaptığı kıyak sayesinde yazmasam bile tıklanıyor olmam,verdiğim onca emek geri dönüş sebebimdir.
Ama ilk yazımda işin kolayına kaçıp Paşamın tabakları diyorum :)
Bu muzdan yunus fikri çok popüler zaten internette ama genelde üzüm havuzunda yüzüyor baktım bizde üzüm yok dedim o zaman başka figürlerle süslensin tabağımız.Paşam neredeyse kabukları bile yiyecekti :))
Bu çiçeklere de oğlum bayıldı.Tabağı ikimiz için hazırladım ve kendi yumurtamı zor kurtardım :))
İşte Doruk'un bayıldığı şeylerden biri;hem pasta hem de sevdiği meyveler.Yıldız ve şeker figürlerini şeker hamurundan yaptım ama onları oğluşa sunmadım tabi.
Sayılarla ilgili görsel etkinliklere hala başlamasak da Doruk biraz kreşten dolayı tanıyor ve ona kadar sayıyor.Belki daha fazlasını versek kapar da bence gerek yok henüz.
Bu da deli oğlan omleti :)) Doruk,bunun kendisi olduğunu iddaa ederek yedi :)
Aslında bu mısır ve karpuzu pek de Doruk'u hesap ederek hazırlamamıştım ama Doruk meyvelerin bu şekilde sunumunu çok sevdi ve hepsini indirdi mideye :)
Bu salatadaki minik balıklar sayesinde de Doruk ilk kez turp yemiş ve önyargılarını yıkmış oldu.
Bu normalde şirin olması gereken ama olamayan baykuşu da sevgili arkadaşım Gamze'nin blogu Kayram Büyürken de görmüştüm.
E bu da erkek çocukları için olmazsa olmazlardan.Mısır unlu krebin tarifine de buradan ulaşabilirsiniz.
Bunlar da şimdilik son eğlenceli tabaklar.Ben vaktim oldukça böyle tabaklar hazırlamaktan zevk alıyorum ve Doruk'un da hayal gücünü zenginleştirdiğine inanıyorum.
21 Nisan 2014 Pazartesi
Kalpli Kapı Süsü
İlk kez kız odası için kapı süsü hazırladım ve itiraf edeyim ki zorlandım.O kadar alışmışım ki erkek anası olmaya herşeye erkek gözüyle bakmaya.Çiçekmiş böcekmiş tuhaf geldi valla.
Dün arkadaşımıza giderken küçük bir hediye götürmek istedim.Kafamda tasarlarken kısa sürer yapmam diye düşünmüştüm ama evdeki hesap çarşıya uymadı.Kalın keçeden bir kalp kestim önce.Kalıpsız kesmek biraz zor oluyor ama ortadan ikiye katlayıp eşitlenebiliyor.Harfler için istediğiniz bir yazı formatında 150-200 font çıktı alırsanız karbon kağıdıyla keçeye geçirip kesebilirsiniz.Küçük kalpler için kurabiye kalıplarını kullandım.Kelebekler ve kuş için de bu kalıpları
Yapıştırma işlerinin bir kısmını kumaş yapıştırıcı ile bir kısmını da silikonla hallettim.Alt kısmından da tül ve kurdela sarkıttım.
Bu son hali de içime sindi.Şirin bir kız süsü olmuş değil mi?
Dün arkadaşımıza giderken küçük bir hediye götürmek istedim.Kafamda tasarlarken kısa sürer yapmam diye düşünmüştüm ama evdeki hesap çarşıya uymadı.Kalın keçeden bir kalp kestim önce.Kalıpsız kesmek biraz zor oluyor ama ortadan ikiye katlayıp eşitlenebiliyor.Harfler için istediğiniz bir yazı formatında 150-200 font çıktı alırsanız karbon kağıdıyla keçeye geçirip kesebilirsiniz.Küçük kalpler için kurabiye kalıplarını kullandım.Kelebekler ve kuş için de bu kalıpları
Yapıştırma işlerinin bir kısmını kumaş yapıştırıcı ile bir kısmını da silikonla hallettim.Alt kısmından da tül ve kurdela sarkıttım.
Bu son hali de içime sindi.Şirin bir kız süsü olmuş değil mi?
15 Nisan 2014 Salı
Şekilli Hafıza Oyunu
Her yazıya aynı girişi yapıyorum bugünlerde kendimden sıkıldım valla ki...Ama gene aynı şeyi söyleyeceğim uzun zamandır yazamıyorum anlamsız yoğunluğumdan.Anlamsız diyorum çünkü ortada yaptığım hiçbir iş yok gibi.En önemli sebeplerden biri de Paşamın ele avuca sığmaz halleri sanırım.O kadar yoruyor ki kafamı.Terrible Two ne kadar anlamlı bir isimmiş anlamış bulunuyorum dibine geldik sendromun.Bildiğiniz şiddete maruz kalıyoruz valla.Hiçbir şey mutlu etmiyor bazen,sinir krizleri geçiriyor,kendini yerden yere atıyor.Bir de bakıyorsun ki öpüp koklaşıyoruz,mutluluktan ölüyoruz.Bildiğin salak etti bu çocuk bizi.
Kısa bir iç döküşümden sonra gelelim aktvitemize.Son iki haftadır hiçbir etkinlik yapamıyor,parka falan gidiyor evdeki oyuncaklarımız değerlendiriyorduk.En son cuma günü arkadaşım bile ''bu ne yahu hiçbir şey yaptırmıyorsun çocuğa'' diye serzenişte bulununca kolayına da kaçmış olsam birkaç etkinlik hazırladım haftasonu için.Bu etkinliğin de sayılar versiyonunu Keremle Günler'de görüp biz bunu şekillerle yaparız diye düşündüm.
Uzun süredir biriktirdiğim kapaklarım iş gördü sonunda.Kapakları iki farklı kutunun üzerine yapıştırdım.Evadan ikişer adet kestiğim şekilleri de kapakların içine yapıştırdım.Burada amaç kapaklar kapalıyken şekilleri eşleştirebilmek.
Elimde kutuları gören Paşam nasıl da gülmeye başladı süyypiiiss diye :) Ben ona hiçbir şey anlatmadan kutuları yere bıraktım.Zaten o hevesle tüm kapakları açmaya başladı.O açtıktan sonra bir taraftakilerin kapağını kapattım.
Ve eşimle benim ağzımızı açık bırakacak gelişme bu aşamada gerçekleşti.Bizimki sadece bir kez gördüğü şekilleri hiç yanlış deneme yapmadan bir kerede buldu.Bizim yüz ifademizi tahmin edebilirsiniz herhalde.Bizimkinin tüm şekilleri isimleriyle öğrenmiş olmasına mı,bir kerede onları bulacak hafızaya sahip olmasına mı şaşıralım.Ortak fikrimiz : Çakal bu çocuk!
Evet çakal biliyor ama inadından bize bildiğini bile göstermiyor.Gene aynı gün eşim şahit olmuş;bizimki babasının odada olduğunu farketmemiş 1'den 10'a kadar sayıyor bir güzel.Peki biz varken nasıl sayıyor?Bii üücc aytıı yedii onnnn :)
Velhasıl bebemiz zekiymiş de bizden saklıyormuş bu sefer fena açık etti :))
Kısa bir iç döküşümden sonra gelelim aktvitemize.Son iki haftadır hiçbir etkinlik yapamıyor,parka falan gidiyor evdeki oyuncaklarımız değerlendiriyorduk.En son cuma günü arkadaşım bile ''bu ne yahu hiçbir şey yaptırmıyorsun çocuğa'' diye serzenişte bulununca kolayına da kaçmış olsam birkaç etkinlik hazırladım haftasonu için.Bu etkinliğin de sayılar versiyonunu Keremle Günler'de görüp biz bunu şekillerle yaparız diye düşündüm.
Uzun süredir biriktirdiğim kapaklarım iş gördü sonunda.Kapakları iki farklı kutunun üzerine yapıştırdım.Evadan ikişer adet kestiğim şekilleri de kapakların içine yapıştırdım.Burada amaç kapaklar kapalıyken şekilleri eşleştirebilmek.
Elimde kutuları gören Paşam nasıl da gülmeye başladı süyypiiiss diye :) Ben ona hiçbir şey anlatmadan kutuları yere bıraktım.Zaten o hevesle tüm kapakları açmaya başladı.O açtıktan sonra bir taraftakilerin kapağını kapattım.
Ve eşimle benim ağzımızı açık bırakacak gelişme bu aşamada gerçekleşti.Bizimki sadece bir kez gördüğü şekilleri hiç yanlış deneme yapmadan bir kerede buldu.Bizim yüz ifademizi tahmin edebilirsiniz herhalde.Bizimkinin tüm şekilleri isimleriyle öğrenmiş olmasına mı,bir kerede onları bulacak hafızaya sahip olmasına mı şaşıralım.Ortak fikrimiz : Çakal bu çocuk!
Evet çakal biliyor ama inadından bize bildiğini bile göstermiyor.Gene aynı gün eşim şahit olmuş;bizimki babasının odada olduğunu farketmemiş 1'den 10'a kadar sayıyor bir güzel.Peki biz varken nasıl sayıyor?Bii üücc aytıı yedii onnnn :)
Velhasıl bebemiz zekiymiş de bizden saklıyormuş bu sefer fena açık etti :))
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)